İFTİRA SUÇU, CEZASI ve İFTİRA SUÇUNUN UNSURLARI TCK Md 267 Tuncay İlçim Avukatlık Bürosu

İFTİRA SUÇU, CEZASI ve İFTİRA SUÇUNUN UNSURLARI TCK Md 267 Tuncay İlçim Avukatlık Bürosu

Önleme görevi çerçevesinde, umumaaçık yerlerde arama ve kimlik kontrolları yapabilir; toplantı ve gösteriyürüyüşlerinde, mitinglerinde intizamı sağlayarak olayları önler vesabıkalıları izler. Suç işlediğinden şüphelenilen kişileri kontrol altındatutar, hasta, kimsesiz, aciz ve yolda kalan kişilere yardım ederek yolgösterir. Bu düzenleme ile yargıca, her olayı çevreleyen koşullar gözetilmek suretiyle, geniş bir takdir yetkisi verilmiştir. Bu bağlamda, ayırt etme gücü bulunmayanın eyleminin doğurduğu özel tehlike, nesnel ölçüler içinde ona yüklenebilecek bir kusurun varlığı, eylemin gerçekleştiği sıradaki öznel (sübjektif) durumu ve zarara uğrayana yönelik tutumu ile tarafların ekonomik ve sosyal varlıklarının göz önünde tutulması gerekir. Özellikle, haksız eylemde bulunanın sorumluluğunun onun yönünden rahatlıkla katlanılabilir; zarara uğrayan yönünden de hissedilebilir ölçüde ekonomik sonuçlar doğurması durumunda, ayırt etme gücü bulunmayanın sorumlu tutulması benimsenebilir. Şekilde suçladığını, bu asılsız iddiaların kişilik haklarına saldırı oluşturduğu belirten davacılar, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemişlerdir. Kural olarak, haksız eylem yani haksız şikayet  nedeniyle verilen zararlarda sorumluluk kusura dayanır. Kusur sorumluluğu için de Medeni Yasa’nın 13. Maddesinde belirtilen ayırt etme gücünün varlığı gerekli ve yeterli koşuldur. Maddesi gereğince yasada gösterilen ayrık durumların varlığı durumunda, ayırt etme gücü bulunmayanlar da haksız eylemleri nedeniyle verdikleri zararlardan sorumlu tutulabilirler.

Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir değişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur. Bazı özel kanunlarda (ör. 4483 Sayılı Kanun, m. 4/3-4) bazı nitelikteki bildirimlerin işleme konulamayacağı belirtilmektedir. İşte bu hallerde, yapılan bildirim işleme konulmadığı için adliye ya da idarenin bir menfaati ihlal edilmediğinden iftira suçu oluşmaz. Dava konusu olayda, davalı tarafın istenen tazminatı karşılayacak ekonomik güce sahip olduğu benimsenip Borçlar Yasası’nın 54. Maddesi de gözetilerek, davacılar yararına manevi tazminat takdir edilmiş ise de tarafların akraba olması, her iki tarafın da ekonomik durumunun iyi olması, davalının ceza ehliyetinin tam olmaması nedeniyle verilen tazminatın davalı yönünden caydırıcı gücünün bulunmadığı, yukarıda açıklanan hak ve adalet (hakkaniyet) ilkesine göre belirlenen tazminat tutarlarından uygun bir indirim yapılması gerekir. Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle bozulmasına, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. Maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. Maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün karardan çıkartılması suretiyle” düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. ( 6 ) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna dair hükümler uygulanır’ şeklinde düzenlenmiştir. ( 4 ) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Nitekim bu yapılanma tarafından 15 Temmuz 2016 gecesi anayasal düzene, demokratik kurumlara ve bizatihi Türk Milletine karşı darbe teşebbüsünde bulunulmuştur.

Mesela bir kamu görevlisine, görevine geç gelip erken gittiği konusunda iftira  edilmesi edilebilir. Failin daha önceki bazı olaylardan duyduğu şüphe veya tahmine dayalı olarak isnatta bulunması durumunda iftira suçu oluşmaz. Bu durumda fail, suç isnat ettiği kişinin bu suçu işlemediğini kesin olarak bilmemekte; tahmin etmekte veya şüphelendiği isimleri soruşturma organları ile paylaşmaktadır. Bu şekilde yapılan isnatta ”işlemediğini bildiği halde” şartı tam olarak gerçekleşmediğinden iftira suçunun meydana gelmeyeceği açıktır.(Alp Tolgahan Serttaş, S.117) Suçun oluşumu için fail ihbar veya şikayetin asılsız olduğunu kesin olarak bilmelidir. 3-)İftira suçu,  bazen vuku bulmuş olan olayların yanına bazı gerçek dışı yeni olaylar eklemek suretiyle de irtikap edilebilir. Bundan dolayı dolayı hırsızlık suçu ile ilgili olarak, şayet deliller varsa, ek-takipsizlik kararı verilmek suretiyle mükteza tayin edilmeli ve mağdur hakkında iftira suçundan dava açılması gerekir. İftira suçu failinin, isnat ettiği fiil gerçekte hiç işlenmemiş olabileceği gibi, işlenmiş olmakla birlikte kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından işlenmemiş olabilir. Yine, kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından hukuka aykırı bir fiil işlenmiş bulunmakla birlikte; iftira suçunun faili, bu fiilin karşılığında isnatta bulunulan kişiye verilecek yaptırımı ağırlaştıracak bazı eklemelerde bulunmuş olabilir. Bu durumlarda da iftira suçunun oluştuğunu kabul etmek gerekir. İftira suçu failinin, isnat ettiği fiil gerçekte hiç işlenmemiş olabileceği gibi, işlenmiş olmakla birlikte kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından işlenmemiş olabilir. Yine, kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından hukuka aykırı bir fiil işlenmiş bulunmakla birlikte; iftira suçunun faili, bu fiilin karşılığında isnatta bulunulan kişiye uygulanacak yaptırımı ağırlaştıracak bazı eklemelerde bulunmuş olabilir. Bu durumlarda da iftira suçunun oluştuğunu kabul etmek gerekir.

Bu yıllardakolluğun görevi statükoyu korumak idi. 1950’den sonra sosyal ve siyasî alandameydana gelen değişiklikler özellikle 1960 sonrası eylem ve terör dalgasıkolluk güçleri hareketlenen topluma ayak uyduramamıştır. Özellikle organizesuçların koğuşturulmasında yetersiz kalınmış ve siyasi baskılarla kendisineyasalar çerçevesinde verilen görevleri zaman zaman tam olarak ifa edemez haledüşmüştür. Güvenilir, yenilikçi, çağdaş ve gelişmeleri yakından takip eden bir vizyonda adaletin sağlanmasına ve her alanda hukukun üstünlüğünün egemen olmasına katkıda bulunmaktır, Hedeflerini sürekli büyüten Tuncay İlçim Avukatlık Bürosu bunun için son teknoloji ekipmanları kullanmakta, personelini bu vizyon doğrultusunda sürekli eğitime tabi tutmaktadır. Bu itibarla, bu uyuşmazlık konusu bakımından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmelidir. Öncelikle bu hususun daha iyi anlaşılabilmesi için ‘idari yaptırım ve bunu uygulayacak makamın’ tespit edilmesinde fayda bulunmaktadır. ( 5 ) Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır. (2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır. Yenisey Feridun, ‘SuçlularınGeriverilmesi ve Ceza İşlerinde Adli Yardımlaşma hakkında Avusturya KanunununTercümesi’, Adalet Dergisi Yıl, l972, Temmuz-Ağustos  l98l, sy.4, sh. (53)   Jandarma personelinin çoğu geçici bir süregörev yapan erbaş ve erlerden meydana geldiği için, adlî hizmetlerin ifasındauzmanlaşma gerçekleştirilememektedir.

İsnadın içeriği itibariyle adli soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlayabilecek içerikte olması veya sübut bulması halinde idari yaptırım uygulanmasına sebebiyet vermesinin yeterli olduğu kanunda belirtilmiştir. Adli soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını gerektirecek hukuka aykırı fiil ise ancak suç isnadıyla mümkündür. Kanunlarda suç olarak tanımlanmayan hukuka aykırı fiiller açısından adli soruşturma ve kovuşturma başlatılması mümkün değildir. İsnadın salt idari soruşturma başlatılmasını gerektirecek nitelikte olması iftira suçunun oluşumu için yeterli değildir. Aynı zamanda isnadın sübut bulması halinde idari yaptırıma maruz bırakabilecek mahiyette de olması gerekir. Kaldı ki mevzuatta sübut bulması halinde yaptırım öngörülmeyen isnadlar ile ilgili adli veya idari soruşturma-kovuşturma başlatılması da olanaksızdır. Zira idari soruşturmalar da disiplin suçlarının tespiti amacıyla yapılmaktadır. Örneğin F şahsı bana olan borcunu ödemiyor bu şahıs hakkında işlem yapılmasını istiyorum şeklindeki isnad, adli veya idari soruşturmayı gerektirmediğinden iftira suçuna sebebiyet vermez. Çünkü isnadın hukuka aykırılık unsuru gerçekleşmemiştir. Hukuka aykırılık unsuru içermeyen soyut isnatlar, koşulları mevcutsa ancak hakaret suçunu oluşturabilir. Yabancı memlekette işlendiği iddia olunarak masum kimseye isnat edilen hukuka aykırı fiil, Türkiye’de soruşturup / kovuşturulamıyorsa iftira suçu gerçekleşmez. Öte yandan, iftira suçunun oluşabilmesi için, iftira suçu failinin, hukuka aykırı fiil isnat ettiği kişinin bu fiili işlemediğini bilmesi gerekmektedir.

Ülkemizde spor faaliyetlerinin kurumsal boyutta düzenlenip yürütülmesinin kanuni dayanaklarından olan 3289 Sayılı Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. Maddesinin suç ve karar tarihinde uygulanması gereken hâlinde; “Bu Kanunun amacı, Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı, merkezde katma bütçeli ve tüzel kişiliğe sahip Spor Genel Müdürlüğünün, taşrada ise özel bütçeli Gençlik Hizmetleri ve Spor İl ve İlçe Müdürlüklerinin kurulmasına, teşkilat, görev ve yetkilerine ait esas ve usulleri düzenlemektir” hükmüne yer verilmiştir. Maddesine göre, vatandaşların ve karşılıklılık bulunması koşuluyla Türkiye’de oturan yabancıların, kendileriyle veya kamu ile ilgili hususlarda dilek ve şikayet hakları bulunmaktadır. Bu kurumun bireylere tanıdığı hak, onların idare ve diğer bireylerle ilişkilerinde gerek “çıkarlarını koruması” gerek “özgürlüklerini kısıntısız” kullanabilmesi bakımından, devlet organlarına başvurmasını gerekli kılar. Dilekçe hakkının yargısal alanda başlıca ortaya çıkış biçimi ise, ihbar ve şikayet hakkının kullanılmasıdır. Diğer yandan hürriyetin kısıtlandığı zaman diliminin önemi var mıdır? Diğer bir deyişle suçun oluşabilmesi için bir süre gereklimidir? Türk Ceza Kanununda bu hususta bir süre öngörülmemektedir. Ancak anlık olmayan bir sürenin aranması gerektiği de açıktır. Bu konunun her olayın kendi içindeki önemi, niteliği ve gelişimi içinde Hakim tarafından değerlendirilerek kişiyi hürriyetinden yoksun kılma niteliğinde olup olmadığı belirlenmelidir. ‘ ( 1 ) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

Federasyon malları Devlet malı hükmündedir, haczedilemez. Öte yandan, failin sonradan isnadından rücu etmesi, iftira suçunun oluştuğunun kabulü bakımından tek başına yeterli bir kıstas değildir. Zira, iftira suçunun faili, ihbarın asılsızlığının anlaşılması veya pişmanlık duyması gibi nedenlerle isnadından rücu edebileceği gibi, konu olayda savunulduğu örneğe uygun biçimde isnada maruz kalanın veya yakınlarının kişiyi mahkûmiyetten kurtarmayı hedefleyen baskı ve istekleri sonucu veya temin ya da vaat ettikleri çıkar karşılığında yahut çok başka nedenlerle de isnadından dönmüş olabilir. Bütün bu hallerde belirleyici olan husus, iftira suçufailinin, suçsuz olduğunu bildiği bir kimseye ihbar veya şikayet suretiyle suç isnat edip etmediğidir. O halde, iftira suçunun belirlenebilmesi bakımından, öncelikle bu husus saptanmalıdır. Bunun tespiti ise, ihbarın öncesi ve sonrasına ilişkin kanıtların sonuca varmaya elverişli olacak nitelik ve yeterlilikte toplanmasını zorunlu kılar. Bütün bu hallerde belirleyici olan husus, iftira suçu failinin, suçsuz olduğunu bildiği bir kimseye ihbar veya şikayet suretiyle suç isnat edip etmediğidir. 9-)İftira suçunda  şikayet hakkının konusu, suç olduğu gibi, idari yaptırım gerektiren fiiller de olabilir.Bir memura disiplin cezası gerektirecek bir  de iftira suçunun konusu olabilir.

  • Bu düzenleme ile yargıca, her olayı çevreleyen koşullar gözetilmek suretiyle, geniş bir takdir yetkisi verilmiştir.
  • 9-)5237 sayılı  Türk Ceza Kanunu’nun  267.maddesinde düzenlenen iftira suçunun oluşması için, bir kimsenin  yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari  bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi  gerekmektedir.
  • Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmemiştir.

Söylerseniz siz esir olursunuz.”, “Bir gün bana Ankara’da bin evimiz olduğunu söyleyin, devletin paçasından şöyle bir tutacağım, devlet uyandığında yapacağı hiçbir şey kalmayacak” şeklindeki sözleri bu suigeneris örgütün, Devleti ele geçirme gayretlerinin somut talimatları olarak ortaya çıkmıştır. Maddesi uyarınca hâkim ve savcıların meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin kararların, bu kişilere disiplin cezası verilmesine ilişkin kararlardan ayrı nitelikte olduğu konusunda duraksama bulunmamaktadır. 1-)Haricen satılan araçı geri almak veya tescilini sağlamak amacıyla, itimadı suistimal suçundan dolayı şikayette bulunmak, iftira suçunu oluşturur. Maddesinde; “Atletizm müsabaka ve çalışmalarında, kulüpler, sporcular, yöneticiler ve antrenörler ile diğer tüm teknik ve idari personel tarafından yapılan sporun ve sporculuğun ruhuna aykırı fiiller ve bunlara uygulanacak müeyyideler, milli ve milletlerarası teamüllere uygun olarak yönetim kurulu tarafından hazırlanacak talimatla tespit edilir. Belirlenecek fiillere uygulanacak cezalar, ihtar, faaliyetlerden men, geçici ya da sürekli hak mahrumiyeti, lisans iptali, para cezası ve yetki iptalidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu açıdan, iftira suçu ancak doğrudan kastla işlenebilir. Ancak bu suçun oluşabilmesi için, doğrudan kast tek başına yeterli olmayıp; ayrıca failin hukuka aykırı fiil isnat ettiği kimse hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir müeyyideye maruz kalmasını sağlamak amacıyla hareket etmesi gerekir. Bu nedenle, iftira suçu açısından failde kastın ötesinde belirtilen amacın varlığı, bir başka deyişle özel kastın bulunması gerekmektedir. Dolayısıyla; failin, belirli olay veya olgulardan yola çıkarak, isnat ettiği fiilin mağdur tarafından işlendiği inancı ve şüphesi ile ihbarda bulunması hâlinde iftira suçunun unsurları oluşmayacaktır. Ancak bu suçun oluşabilmesi için, doğrudan kast tek başına yeterli olmayıp ayrıca failin hukuka aykırı fiil isnat ettiği kimse hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir müeyyideye maruz kalmasını sağlamak amacıyla hareket etmesi gerekir. Ancak bu suçun oluşabilmesi için, doğrudan kast tek başına yeterli olmayıp; ayrıca failin hukuka aykırı fiil isnat ettiği kimse hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir müeyyideye maruz kalmasını sağlamak amacıyla hareket etmesi gerekir. Bu nedenle, iftira suçu açısından failde kastın ötesinde belirtilen amacın varlığı, bir başka deyişle özel kastın bulunması gerekmektedir. Maddesiyle garanti altına alınan ‘anayasal dilekçe-şikayet hakkı’nı kullandığı anlaşılan olayda, hukuka aykırılık öğesinin gerçekleşmemesi nedeniyle yüklenen suçtan beraat kararı verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması isabetli bulunmamıştır.

Suçun tamamlanması için, isnadın hukuka aykırı idari veya adli yaptırımı gerektirir nitelikte olması yanında, mağdur hakkında herhangi bir soruşturma veya kovuşturma yapılması ya da idari yaptırım uygulanması da şart değildir. Bu koşullar sağlandıktan sonra isnadın gerçeğe aykırı olup olmadığı, şüphelinin de mağdura işlemediğini bildiği halde isnatta bulunup bulunmadığı irdelenmelidir. 10-)İftira suçu,  şekli olarak yapılabildiği gibi, suçun maddi unsurları oluşturulmak suretiyle de irtikap edilebilir. Mesela, mağdurun evine uyuşturucu madde veya tabanca koyup bilahare ihbarda bulunulabilir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267/2 fıkrasına göre, iftira suçu, suçun maddi eser ve delilerini uydurmak suretiyle irtikap edilmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında arttırılır. (9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. Diğer taraftan, iftira suçuna vücut verdiği iddia edilen olaya dair dosyanın aslı veya onaylı suretinin denetime elverişli şekilde dosya arasına alınıp usule uygun şekilde toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sanığın atılı iftira suçunu işleyip işlemediğinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmasında da isabet bulunmamaktadır. “İtirazlarımız sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna dair ve iftira suçlarına dair olarak eyleminin iki ayrı suç mu yoksa teselsül eden tek suç mu oluştuğuna ilişkpinup-casino.com giriş. Bu kapsamda, ülkenin içinde bulunduğu tehdidin ortadan kaldırılması ve bozulan kamu düzeninin ivedi şekilde yeniden tesis edilmesi amacıyla 667 sayılı KHK’nın 3. Maddesi ile “terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen” üstün kamu gücü yetkisi kullanma ayrıcalığına sahip bu kişiler hakkında uygulanmak üzere olağan dönemdeki yaptırımlardan farklı olarak olağanüstü nitelikte yeni bir tedbir getirilmiştir. (3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.